Tarih her zaman kitaplarda anlatılandan ibaret değildir… Bazı gerçekler karanlıkta kalmayı sever… Bazı olaylar her zaman bilinmezdir… Bazı soruların cevabı yoktur… Gerçekten öyle mi? Bir profesör efsanelerden arındırılmış gerçek tarihin peşine düşüyor… Sır perdesi aralandığında gizemli olayların altında yatan gerçekleri öğrenmek istiyor. Bugüne kadar kitapların yazmadığı hakiki tarihi, insanlığın en büyük gizemlerinin içinde arıyor. Gizemli Tarih belgeseli tarihin karanlıkta kalan olaylarını, kişileri ve antik yapıların gerçek hikayelerini ekrana getirmektedir. Üzerindeki sır perdesi henüz aralanmamış tarihi gizemleri modern bilimin yardımıyla çözmeye çalışan belgesel; üzerine ilk kez belgesel çekilen birçok özgün konu ve bugüne kadar denenmiş bilimsel metotlarla insanlık tarihine dair yeni bir bakış ortaya koyacaktır. Gizemli Tarih 30 yıldan fazla bir süredir toplumu ve tarihi inceleyen Prof. Dr. Hikmet Kırık’ın araştırmalarıyla her bölümde farklı bir gizemin üzerindeki sır perdesini kaldıracaktır. Talha Eyüboğlu’nun yazıp yönettiği ve Prof. Dr. Hikmet Kırık’ın sunduğu Gizemli Tarih TRT Belgesel’de...
Sadrazam Şemsi Ahmet Paşa, bir camii yaptırmak ister. Bunun üzerine Mimarbaşı Mimar Sinan ile görüşür. Paşa, Mimar Sinan’a camide olması gereken özellikleri anlatır. Mimar Sinan, Paşa’ya istediği camiyi yapmak üzere çalışmalara başlar. Uzun bir zaman sonra Paşa’nın istediği cami zor da olsa Üsküdar’a inşa edilir. Yusuf Kamil Paşa, gördüğü bir rüya üzerine Mısır’a yola çıkar. Mısır’a ulaşan Yusuf Kamil Paşa, dönemin Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa ile görüşmek için birkaç yol dener ve amacına ulaşır. Yusuf Kamil, artık saraydadır. Sarayda onu olumlu- olumsuz birçok şey beklemektedir. Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın kızı ile evlenir. Ardından sürgün olayları başlar. Zeynep’le uzun süre ayrı kalan Kamil, İstanbul’da kavuşurlar. Bu güzel çift yaşadığı sorunlardan mı bilinmez çocukları olmaz. Bunun üzerine Üsküdar’a bir çocuk hastanesi yaptırırlar.
TRT Belgesel'de, zamana yön veren olaylar, efsaneleşmiş isimler, medeniyetlerin bıraktığı izler ve çözülmeyi bekleyen sırlar farklı yapımlarla ekrana geliyor. "Türklerin Silahları" belgeselinde ise tarih boyunca kullanılmış en güçlü ve etkili silahlar demir ustalarının elinde yeniden yapılıyor. Silahların keskinliğinden dayanıklılığına ve kullanılışına kadar her şey gözler önüne seriliyor.
15 Temmuz hain darbe girişiminin 4. yıl dönümüne özel, TRT Haber tarafından hazırlanan "Zehirli Salkım" adlı belgesel, 11 Temmuz'dan itibaren gösterilecek. Belgesel serisi, terör örgütü FETÖ elebaşının din adamı kisvesinden nasıl örgüt liderine dönüştüğünü gün yüzüne çıkaracak. Son 22 yılda kurulan kumpasların nasıl gerçekleştirildiğini deşifre eden belgeselde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ve Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman'ın anlatımıyla örgütün hücre yapılanmasından diğer terör örgütleriyle ilişkilerindeki bilinmeyen detayları da yer alacak. Necip Hablemitoğlu, Rahip Santoro, Hrant Dink ve Muhsin Yazıcıoğlu cinayetleri ile Dağlıca saldırısı, Kozmik Oda, Balyoz ve Ergenekon kumpaslarının da konu edinildiği "Zehirli Salkım" belgeselinde, FETÖ'nün nasıl inanç sömürüsü yaptığı, olayları nasıl organize ettiği, devletin kılcal damarlarına nasıl sızdığı ve Türkiye'yi işgal planına nerede, kimlerle hazırlandığı da anlatılacak.
Son imparator Sultan Abdülhamid; Amcası Abdülaziz darbeyle, ağabeyi Murad hastalığı sebebiyle tahttan indirilmiş bir Sultan. Çocuk yaşta annesini kaybetmiş, yaşlı ve yorgun imparatorluğun yükü genç yaşında omuzlarına yüklenmiş bir Osmanoğlu. Kurtlar sofrasında vatanını bir ve bütün tutmak için zayıflamış temeller üzerine yeni bir nesil ve yeni bir idare inşa etmek zorunda. Tanzimat’ta doğmuş, Mutlakıyet ile büyümüş, Meşrutiyet kavgalarıyla hüküm sürmüş ve ömrünü Cumhuriyet tartışmalarının filizlendiği günlerde noktalamış bir hanedan reisinin hikayesi.
Koca Sinan Osmanlı padişahlarından I. Süleyman, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde baş mimar olarak görev yapmıştır. Yaptığı eserleriyle dünya tarihine adını yazdırmıştır. 22 yaşında asker olmak için Acemi Oğlanlar Ocağı’na alınmış, daha sonra Yeniçeri Ocağı’na katılmıştır. 1526 yılında, yayabaşı olarak çıktığı Mohaç seferinden sonra, cephane sorumlusu görevi verilen Mimar Sinan, 1529‘da Viyana, 1529-1532 arasında Almanya, 1532-1535 arasında da Irak’a düzenlenen, Bağdat ve Tebriz seferlerine katıldı. Bağdat seferinde, Van Gölü‘nün üstünden geçecek üç geminin yapımını başarıyla tamamlaması, Sinan’a haseki ünvanını kazandırdı. Bu rütbeyle, Korfu, Pulya ve Moldavya seferlerine katıldı. 1538’de Karaboğdan Seferinde ordunun Prut Nehri’ni geçmesi için köprü gerekmiş bataklık yerde günlerce çalışılmasına rağmen köprü kurulamamış, görev Damat Çelebi Lütfi Paşa’nın emriyle Mimar Sinan’a verilmiştir. Kısa sürede bu köprüyü yaparak ünlenmiştir. 1539’da, Mimar Acem Ali‘nin vefatı üzerine onun yerine Saray Başmimarı olmuştur. Daha sonra ordunun yapı ihtiyacını karşılamak için çeşitli görevler üstlenen Mimar Sinan, sefere gittiği yerlerde gözlemlediği farklı mimari tekniklerle kendisini geliştirdi. Osmanlı’nın en güçlü döneminde yaşayan Sinan, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat olmak üzere, üç padişaha mimarbaşı olarak hizmet etmiştir. Mimar Sinan’ın yaşamı ve Şehzade Camii ile Süleymaniye Camii’nin yapım aşaması…
Mahrem, TRT 1'de yayınlanan, FETÖ'nün mahrem yapılanması ve 15 Temmuz darbe girişimine giden sürecin anlatıldığı belgeseldir. Örgütün askeri yapılanması, ayrıntılı bir şekilde eski örgüt üyeleri ve mağdurlar tarafından anlatılmaktadır. Belgeselin ana karakterlerinden biri olan Aydın Çopur, şok mangaları yüzünden Harp Okulu'ndan ayrılmak zorunda kalmıştır. Ayrıca belgesel dizinin son bölümünde 15 Temmuz darbe kalkışmasının yaşandığı gece Beştepe'de, Jandarma Genel Komutanlığı'nın önünde hayatını kaybetmesi 'de anlatılmaktadır. Aydın Çopur'un ailesi ve darbe gecesi yaşananların tanığı olan kuzeniyle yapılan özel röportajlar final bölümünde yer almaktadır.
Neredeyse yüzyılda bir gerçekleşen, büyük komutanların birbirleriyle çarpıştıkları savaşlar… Savaşın sebepleri, tarafları karşı karşıya getiren süreç, hazırlıklar, kırılma anları, müthiş taktikler, orduların avantajları ve sonuç anbean kronolojik olarak canlandırılıyor. İzlerken ekrana kilitleneceğiniz Savaşın Efsaneleri size adeta o dönemlerde yaşatacak.
Nihayet karar günü geldi. O gün Yassıada’da son sözü Salim Başol söyleyecekti. Ancak Menderes sözü ona bırakmadı. Çocukluğundan beri hep ölümden korkmuş, hep ölümle savaşmış, hep ölümden dönmüştü. Ama şimdi Marmara’daki bu uzak adada ölümün artık kapısını çaldığını duyuyordu. Ölüm bu kadar yaklaşınca, bu kez kendini onun kollarına atmak istedi. Daha bir yıl önce Meclis kürsüsünde, “Sizi ben bile kurtaramam,” diyen İsmet Paşa acaba şimdi Menderes’i kurtarabilir miydi? İlk kez belgeselin DVD’sinin de olduğu bu kitapta, Türkiye’de demokrasiye geçişin ilk adımlarının atıldığı 1930’lardan 1960’taki ilk askerî müdahaleye kadar olan dönemin öyküsünü bulacaksınız. Türkiye’nin bu en tartışmalı döneminde yaşanan siyasi kavgaları, Demokrat Parti’nin doğuş, yükseliş ve çöküşünü, 27 Mayıs müdahalesinin gelişme sürecini ve iç pazarlıklarını, ilk defa bu süreçte rol almış kişilerin ve tanıkların anlatımlarıyla okuyacaksınız.
1.Dünya Savaşı’nda İngiliz kuvvetleri ve müttefikleri ile Osmanlı kuvvetleri arasında geçen Kut’ül Amare Muharebesi, Bağdat yakınlarında Kut’ül Amare şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz ve müttefiklerinin kuşatılmasıyla başlayıp, kasabanın Osmanlı Ordusu tarafından ele geçirilmesi ve İngiliz birliklerinin tamamının esir alınmasıyla sona ermiştir.
Kurşun Harfler belgeselinde, yazının serüveni içerisinde tarihin tanıklığını sürdüren gazetelerin toplumları aydınlatma ve bir arada tutma gücüne, yerel gazetelerin manşetlerinden tanık olacağız. Türkiye’nin siyasi tarihini şekillendirecek bir tarih yazdıklarını bilemeden yitirilen genç kuşakları, demokrasimizde derin izler bırakan siyasi gelişmeleri, her şeyi anlatabilme gücü sayesinde evlerimizin en misafir köşelerine yerleşen televizyonun Türkiye’ye geliş hikayesini ya da bir azmin hikayesini "Kurşun Harfler" belgeselinde bulabilirsiniz. "Kurşun Harfler"in beyaz sayfalarına yansıyan her belge, bir gün gün yüzüne çıkacak.
Bir inanmış adam portresi… İstiklal Marşı'nın şairi Mehmet Akif Ersoy'un mücadele, fedakârlık ve hüzün dolu hayatının hikâyesi... Başrolünü Orhan Kılıç'ın oynadığı, senaryosunu Uğur Uzunok'un yazdığı drama-belgesel Korkma’nın yönetmenliğini Tunç Davut, yapımcılığı ise Ahmet Yenilmez üstleniyor. Mehmet Akif'in dostları, Kuşçubaşı Eşref, Mithat Cemal Kuntay, Ali Şükrü Bey, Eşref Edip ve Emin Ersoy, hikâyenin anlatıcıları. Hayatının son dönemlerini yalnızlık içerisinde geçiren Mehmet Akif'e dostlarının vefa örneği... Dizi Mehmet Akif'in Berlin'e neden gittiği, Necid çöllerinde neler yaptığı, Çanakkale Şehitlerine şiirini nasıl yazdığına dair sağlam cevaplar veriyor. En sevdiği dostunun öldürülmesi, Mısır'a gidişi, vatan hasretiyle yanıp tutuşuşu bu belgesel-dramada anlatılıyor. Cenazesinde devlet erkânından kimsenin olmamasına bir gönderme olarak bu proje Mehmet Akif'e bir saygı duruşu. Mehmet Akif hakkında bilinmeyenler "Korkma"da...
1729'da Dubrovniklilerin ticaret iskeleleri yanında onlara rakip olarak Nova ve Resne isimlerinde iki ticaret iskelesi daha kurulmuştu. Bu yeni iskeleler, Dubrovniklilerin ticaretine sekte verdikleri için, cumhuriyetin şikâyeti üzerine hükümet tarafından Bosna valisine verilen emirle, bu açılan iskelelerin kaldırılması ve devlet hazinesine cizyeleriyle gümrük resmini vermekte olan kadîm Dubrovnikli ticaretinin himaye olunması bildirilmiştir. Dubrovnik cumhuriyeti ile herhangi bir devlet arasında çıkan ihtilâfta ona bağlı olduğu için Osmanlı devleti aracılık ederdi; 1752 Ağustos'ta Raguza yani Dubrovnik ile Venedik arasında çıkan ve Raguza gemilerinden alınmakta olan vergi dolayısıyla husule gelen bir ihtilâf üzerine, Dubrovnik cumhuriyeti keyfiyeti hükümete bildirmiş ve hükümet meseleyi Bosna valisine yazarak o tarihte Bosna valisinin oturduğu Travnik'teki Venedik delegesiyle görüşmek suretiyle ihtilâf halledilmiştir.
Levent Erden ve Topkapı Sarayı Müzesi Doç. Dr. Haluk Dursun'un birlikte sunduğu programda, Saray'a dair bilinmeyenler, araştırılmayanların ya da yanlış bilinenler ele alınıyor. Tarihi yarımadanın en ihtişamlı yapısıdır Topkapı Sarayı. Dört asır boyunca üç kıtaya hüküm sürmüş bir imparatorluğun ve hilafetin merkezi olan Topkapı Sarayı, aynı zamanda dünyanın sayılı kültür miraslarından biri. Peki her gün yerli ve yabancı binlerce ziyaretçiyi misafir eden bu tarihi mekanın hakkını vererek geziyor muyuz?
İnsanoğlunun bilinen en eski, temel ve en önemli gıda maddesi olan buğday, zahmetli bir yolculuğundan yufka ekmek olarak sofralara geliyor.Mayıs ve Haziran aylarında hasat edilen buğday, kurutulduktan sonra insan veya makine gücüyle eleniyor. Değirmende öğütülerek un haline geldikten sonra ise su ve tuz katılarak yoğrulup hamur bezeleniyor. El gücüyle tahta üzerinde inceltilen yufka ekmek, saç üzerinde ve fırında pişirildikten sonra istiflenerek, sofralara gelmesi için bekletiliyor. Yemekten 5 dakika önce ıslatılarak bekletilen yufka ekmek, zorlu yolculuğun ardından sofralarda yerini alıyor.
Tarihi çok eskilere dayanan, Dünya tarihinde çok önemli roller oynamış İstanbul’un elbette hakkında anlatılmış birçok İstanbul efsanesi bulunmakta. Biz de İstanbul hakkındaki efsaneler arasından ufak bir derleme yaptık.Efsaneye göre İstanbul şehrinin altının birbirlerine bağlı tünellerle kaplı olduğu, bu dehlizlere Yerebatan Sarayı’daki gizli bir bölmeden erişilebildiği ve Marmara Denizi’nin altından da devam eden bu tünellerin Kınalıada’ya kadar uzandığına inanılıyor. İnşası sırasında kubbesine kadar tamamlanan Ayasofya’nın kubbesinin yerleştirilmesi sırasında ayrılan paranın bitmesi üzerine imparator Iustinianos’un yanına gelen bir genç adamın, imparatordan verebildiği kadar katır vermesini istediği anlatılıyor.
BBC televizyonu, "Osmanlılar: Avrupa'nın Müslüman İmparatorları" adlı üç bölümlük bir dizi yayımlamaya başladı. Gazeteci Rageh Omaar tarafından sunulan belgeselde Osmanlı İmparatorluğu'nun Söğüt'te başlayıp üç kıtaya yayılan altı asırlık öyküsü ele alınıyor. Türkiye'nin yanı sıra Balkanlar'da, Yunanistan'da ve Orta Doğu'nun çeşitli ülkelerinde çekilen filmde Rageh Omaar, Osmanlı padişahlarının ekonomik, dini ve toplumsal örgütlenmeyi değişen zaman içinde nasıl yönettiğini ve Müslüman olmayan toplumlarla geliştirdikleri ilişkileri inceliyor.
Askeri darbe girişimi sonrası ateş açılan Meclis binasının hasarı gündüz ortaya çıktı. Bazı helikopterler Ankara'da Meclis binasına da ateş açtı. Milletvekilleri saldırı sırasında sığınaklarda koruma altına alındı. Saldırının izleri ise gün ağarınca ortaya çıktı. Türkiye büyük millet meclisi darbe girişiminden ağır hasar aldı.
Siyaset içeren ya da amerika,çin,rusya gibi süper güç ülkelerin gizli güçlerini , amerikaya , israile atfedilen komplo teorileri hakkında tüm belgesellerini bir arada toplayacağız. Belgeselleri siz izleyecek , doğru olabilir mi ya da uydurmaca mı olması daha olabilite siz karar vereceksiniz.
Osmanoğulları, tarihin en görkemli devletlerinden birinde 600 yıl saltanat sürdü. Her biri imparator olabilecek nitelikte yetiştirilen hanedan mensuplarının kaderi, devletin kaderinde de belirleyici oldu. Cihan Devleti’nin sultanlığına aday Osmanlı şehzadelerinin hayat hikayelerinin anlatıldığı Mülkün Varisleri TRT AVAZ'da.
1877 seçimleri yukarıda da belirttiğimiz gibi “zamanın yetersizliği” nedeniyle Anayasaya uygun olarak yapılamamış, seçim kanununun yapılması beklenmemiştir. Seçimler iki dereceli olmakla birlikte, birinci seçmenler sandığa gitmemiştir. Bu seçim için geliştirilen formüle göre; belediye meclis üyeleri ikinci seçmen sayılmış bu üyelerin milletvekillerini belirlemesine karar verilmiştir.
Pantolonu kim icat etti?Atları ilk kim ehlileştirdi?Dünyanın ilk arabası ile etli bulgur pilavının 1. Dünya savaşı ile ne alakası olabilir?15 bin asker, nasıl olur da 100 bin askere kafa tutar?Şaşırtıcı soruların insanı hayrete düşüren cevapları Bunu Biz Yaptık’ın 2. Serisinde…Bunu Biz Yaptık belgesel serisi tarihin sayfalarını aralayarak bilimin temellerine vurduğumuz izleri ekrana taşıyor. Akıcı bir üslüp ve eğlenceli animasyon canlandırmalarla gerçekleştirilen yapım kısacık bir sürede eğlendiriyor ama aynı zamanda eğlendirirken bilgilendiriyor…Türkler’in dünya medeniyetine kazandırdığı ve kendi insanımız tarafından bile bilinmeyen ilkler sadece TRT Belgesel Ekranında izleyiciyle buluşuyor…
Sunuculuğunu Prof. Dr. Mim Kemal Öke’nin yaptığı altı bölümlük yapımda Osmanlı arşivleri anlatılmaktadır. Programda, Osmanlı arşivlerinin tanıtımı yapılmakta ve Osmanlı döneminde arşivlerin korunmasının önemi hakkında bilgi verilmektedir.
Trt Belgesel tarafından yayınlanmış olup tek bölüm içeren tüm belgeseller burada yer alıcaktır. TRT Turizm ve Belgesel Kanalı; Ülkemizin dünden bugüne, doğudan batıya kültür mirasında var olan değerlerini kayıt altına alarak, kültür varlığımızın belgelenmesini amaçlamaktadır. Geçmişi ve bugünü belgeleyen kanal aynı zamanda geleceğe yönelik öngörülerin oluşabilmesi için de hizmet sunduğunun bilinciyle hareket etmektedir.